Anasayfa Bizden Haberler Sahurda Proteini ihmal etmeyin!
Sahurda Proteini İhmal Etmeyin!

Sahurda Proteini ihmal etmeyin!

Gün boyu tok kalmak için…

Yeni bir Ramazan ayına daha bugün itibariyle girdik. Bu sene koronavirüs salgını nedeniyle bu mübarek ayı evlerimizde karşıladık. Sağlığımıza daha bir önem göstermemiz gereken böyle bir dönemde vücudu hastalıklara karşı dirençli hale getirmek lazım. Peki bu mübarek ay boyunca nasıl beslenmemiz gerekiyor? Uzmanlar, özellikle sahurda vücudu tok tutacak protein tüketmenin önemi üzerinde duruyor. Peki vücudu tok tutan besinler neler, gelin haberimizde bakalım…

Düzenli ve yeterli beslenme sağlığımız için önemli bir detay. Ancak Ramazan ayında yaz mevsiminde 17 saati bulan sahur ve iftar arasında çok uzun süreli bir açlık olabiliyor. Üstelik uzmanlar 3 saatte bir beslenmeyi önerirken... Peki oruç tutarken vücudu dirençli tutmak için nasıl doğru besleneceğiz?

Sahurda yenilecek protein sizi tok tutar!

Öncelikle kahvaltılıklarla yapılan sahur daha doğru bir seçimdir. Sahur sofranızda olmazsa olmaz besin protein deposu olarak bilinen yumurtadır. Yumurta nın her çeşit tüketimi gün boyu sizi tok tutmaya yarayacaktır. Bunun yanında peynir, süt ve yoğurt gibi gıdaları da tüketin. Şunu unutmayın; proteinler sizi daha tok tutar. Bunun yanında domates, salatalık ve yeşillikleri de ihmal etmeyin. Böylece hem vitamin, mineral alır hem de lif içeriğiyle tokluk hissinizi uzatırsınız. Lifli gıdalar, su tüketiminin ve besin alımının sınırlanmasıyla oluşabilecek kabızlığa karşı da bünyenizi koruyacaktır.

Ramazan’da sebze tüketimini kesinlikle ihmal etmemeliyiz. Bunun yanında sahurda meyveler ile birlikte fındık, badem gibi kuru yemişler de tüketilebilir. Böylece hem lif alımı artırılmış olur hem de sağlıklı yağlar tüketilmiş olur. Sahurda pilav, makarna, börek tarzı ağır karbonhidratlardan ise uzak durulması gerekiyor. Bu tür ağır yemeklerin yerine tam tahıllı ekmek, yulaf tercih edilebilir.

İftarı yavaş yavaş yapın!

İftar saatinin yaklaşmasıyla birlikte gün boyu gıdasız kalan vücutta, kan şekerinin düşmesine bağlı olarak açlık da artar. Bunun sonucunda iftarda çok fazla yemek yenilebilir. Ama bu durumda bir şey önemli oluyor, yavaş yavaş yemek. Acele etmeyin, her şeyi yiyebilirsiniz ama yavaş yavaş, sindire sindire… İftarınızı hurma, zeytin veya su ile açtıktan sonra çorbanızı için, ardından da biraz dinlenin. Hemen midenize yüklenmeyin. 15 dakika kadar bir dinlenmenin ardından ana yemeklere geçebilirsiniz.

Beynimizde bulunan hipotalamus bezinde bir tokluk merkezi yer alır ve burası 15 dakika geç uyarılır. Bu nedenle iftarı açtıktan sonra ana yemeğe geçmeden önce 15 dakika bekleyerek ihtiyacınızdan fazla yemek yememiş olursunuz.

İftarda da ağır ve çok yağlı yemekler, kızartmalar, hamur işlerinden uzak durursanız sağlığınız için doğru bir iş yapmış olursunuz.

Ramazan pidesini de ihmal etmeyin. Pideyi sıcak sıcak alarak afiyetle yiyebilirsiniz ancak az tüketmek kaydıyla. İftarda tatlı tüketmek için de acele etmeyin, çünkü bu isteğiniz belki 15 dakika sonra geçebilir. Böylece oruçtan yeni çıkmış midenize daha az yüklenmiş olursunuz.

Ara öğünleri es geçmeyin

İftarda az yiyerek midenizi korursunuz. Ancak sahura kadar ara öğünler yaparak midenize zarar vermeden vücudunuzun alacağı gıdayı temin edebilirsiniz. Ara öğünde meyve ve kuru yemiş yemek son derece sağlıklı bir tercihtir. Bunun yanında tatlılarınızı da bu ara öğünlerde tüketmeniz daha doğru olacaktır. Ancak bu isteğinizi her gün yapmayın, haftada 1-2 gün tatlı tüketimi vücut sağlığınız için yeterlidir.

Tatlıda ise hafif, sütlü veya meyveli tatlılar tercih etmeniz daha doğrudur. Şerbetli tatlı istiyorsanız, normalde 2 dilim baklava yerine 1 dilim baklava tüketmeniz daha doğru olacaktır.